4 Aralık 2023 Pazartesi

Biraz Yağmur Biraz Çamur

şehirlerimiz ve onun sokakları

bu kadar kirliyken 

sana nasıl temiz bir şeyler anlatabilirim

gülmeni isterim

mutlu olmanı isterim

beklentilerin az olsun

kimselerle kendini kıyaslama sakın

bilemezsin

bilemeyiz

bilemeyeceğimizi bilelim bu yeter



5 Kasım 2023 Pazar

ALİ POYRAZOĞLU 2023

 Yıllar sonra Ali Poyrazoğlu'nu izledim televizyon kayıtlarında. Dinlerken kendisinden iyi bir enerji aldığımı söylemeliyim. Samimi ve içten. Bilgi dolu. Ülkemizde çok başarılı ve değerli ne çok insanımız var. Söyledikleri arasında popüler ve medyatik duyarlılıkların, esas çalışmalarımızı ıskalayıp çok sıradan taraflarımıza ne çok ilgi gösterdiğine yapılan atıf çok dikkat çekiciydi. Bir de para kazanmaktan ziyade parayı nereye harcadığımızın daha önemli bir konu olduğuna vurgu yaptı. Çok güzel şeyler anlattı. Kendisine sorular yönelten purogram yapımcısı da hiç sözünü kesmedi sağ olsun. 

Sosyal medya adı verilen uyuşuk mekanizmanın kıskacından kurtulup etrafımıza yeniden bakmalıyız. 

16 Ekim 2023 Pazartesi

BARIŞ MANÇO, ZAPPA VE AHMET GÜVENÇ

Zappa'nın ismini Barış Manço'dan öğrendim. Meğer Barış Manço'yu Zappa isimli şarkıcıya benzetirlermiş. Barış Manço bundan şikayetçi olmadığını Zappa'nın bir felsefesi olduğunu dile getiriyor söyleşide. 

Bunun üzerine Zappa hakkında biraz araştırma yaptım. Zappa'nın sözleri arasında şu ifade beni güldürdü: "Dünyada aşk üzerine şarkı yapılmış olmasından daha çok bir şey yok. Ama insanlar yine de birbirlerini sevmiyorlar. Demek ki müzik bir işe yaramıyor" demiş. 

Ahmet Güvenç, Barış Manço VE  Kurtalan Ekspres'in gitaristi. O da şöyle diyor bir söyleşide: "Biz sevgiye müzik yaptık, yarlara değil". 

Böylece fırsatım olsa Zappa'ya şöyle derdim: Sadece bir insana yönelik sevginin dışa vurulmasından ibaret bir müzik bir şeye yaramayabilir. Ama genel olarak sevgi kokan bir müzik işe yarar. En azından Erich Fromm bile buna benzer şeyler söylememiş miydi?



2 Ekim 2023 Pazartesi

EKSİK BAŞLAYAN HAYATLAR

 hayatında bir şeyler eksik kalmalı

eksik kalmalı hayatın

eksik başlayan hayatlar var

eksilerek gelişen hayatlar var

senin onlardan neyin eksik

onların senden neyi eksik

varsa da bir eksiklik

kimselerin eksilttiği bir şey değil o

kendi eksik


2 Eylül 2023 Cumartesi

SOKAĞA ÇIKMAK

 Eski arkadaşım bana soruyor, sen kaderi nasıl tanımlıyorsun?

Dedim ki, evden sokağa çıkmak kararı verebilirsin ama kimlerle karşılaşacağını  bilemezsin.

Güldü, bazen akıllı sözler ediyorsun, dedi. 

Bazen. 


15 Ağustos 2023 Salı

Kapıda Ayakkabı Bırakmak

Bir evin kapısında ayakkabı bırakmanın iki boyutu vardır: 1. biyolojik boyutu, 2. Ahlaki-davranışsal boyutu.

Ev dediğimizde de bu bir müstakil ev olabileceği gibi apartman dairesi de olabilir. 

Biyolojik boyut, ayakkabının altındaki toz ve kirleri evin içine taşımakla ilgilidir. Bu tamamı ile yaşadığınız mahalle ve şehir ile ilgili olup, kirli sokaklarınız yoksa ayakkabılarınız da kirli olarak eve dönmeyecektir. Bir yağmur yağması ile sokağınız çamur oluyor da olabilir. 

Diğer yandan kendi başımıza yaşarken kapıda ayakkabı bırakmamak kolay olabilir ama kalabalık bir misafirimiz olsa herkesin ayakkabısını içeri alacak yerimiz de bulunmayabilir. 

Apartman hayatı, şehir hayatı empati yapmadan  güzel olamaz. Birbirine komşu iki dairede oturan insanlar kapıda ayakkabı bırakırken, kendilerine şu soruyu sormalılar: komşum da benim bıraktığım gibi ayakkabılarını bıraksa ben ne düşünürüm? 



5 Ağustos 2023 Cumartesi

MUŞ'da Yaşamayı Aklından Geçirmelisin, Düsseldorf Cennet Gibi Olsa Da


eğer kendine bir radyo almayı çok tatsız buluyorsan

bir arkadaşına radyo hediye etmelisin

o da

evindeki televizyonu salondan çıkarmalı

radyoyu koymalı onun yerine

sessiz bir ayarda

sabahtan akşama kadar çalmalı o

bir gün Türk Sanat Müziği, bir gün Türk Halk Müziği

sonra da  Kilis'te, Kars'ta, Muş'ta yaşamayı aklından geçirmelisin

sol elini beyaz önlüğünün cebine koydurmaya zorlayarak  fotoğrafın olmazsa olmaz diyen

özel hastanenin patronuna

ben sizde çalışacak kadar büyük bir doktor değilim demelisin

bazı günler katmer yiyebilmelisin böylece iş çıkışı

fırından ekmek almalısın

gömleğinin markasını unutmalısın

ölmüşlerini hatırlamalısın

sensiz, yaşadıkları ortamın daha güzel olacağını düşünen herkesin

kazanmak istedikleri her şeyi

sen peşinen  kaybetmeyi seçmelisin

böylece

bir ikindi saatinde Sada Masaşi'nin kemanı sana da hoş gelebilir

ve bu

şükür edilmeye değer bir hayatın olduğunu anlamana yeter

 

 

 

 

5 Nisan 2023 Çarşamba

BEYİN TÜMÖRÜ, TİYATRO, İFTAR, YAĞMUR

Seçimler yaklaşıyor. Eğer vakit bulup da iki televizyon kanalında tarafları izlerseniz,  toplumumuzda noksanlığı en çok olan şeyin sevgi olduğunu göreceksiniz. 

Çok sevdiğim genç bir arkadaşımın beyin tümörü olduğunu öğrendim. 

Yağmur yağdı. Boşaldığı söylenen barajlarımız su ile dolmuştur ümit ederim.

İftarların sakin ve sade olanlarını seviyorum. Kimselerden iftar daveti gelecek diye korkuyorum. 

Yıllar sonra tiyatroya gittim. Kafam boşaldı. Tavsiye ederim.

Bir hastam benim yabancı diller bildiğimi fark etmiş olarak bana dil öğrenmenin yollarını sordu. Böyle sorular almak çok nadir. Çoğu kimse  her şeyi bildiğini düşünüyor. 

Öte yandan  internetten sadece ambalaj kartonunun nasıl yapıldığının hikayesini bile dinleseniz ne kadar bilgisiz olduğumuzu anlarsınız. Ama bu kadar çok şey bilmek gerekli mi?

Fotoğraf makinelerimi seviyorum. Onları yapanlar sağ olsunlar.

Bir inşaat firmasının  reklamı şöyleydi: "dünyanın en ünlü kahvecisi kiracınız olsun". Yani benden dükkan satın al diyor. Merak ettim bu iş kazançlı bir iş ise niye kendisi kiraya vermiyor. Başkalarını aptal yerine koymamak daha insanca. Ben olsam satılık dükkan derdim. Konumunu gösterirdim. Bu daha insanca. 




12 Şubat 2023 Pazar

DEPREM, YAĞMUR, AHLÂK

Deprem oldu. 

Üzüldük.

Keyfimiz kaçtı.


Deprem aslında yağmur gibi bir tabiat olayı. 

Yağmurun da şiddeti değişebiliyor. 

Az bir yağmurda bile sokağa şemsiye olmadan çıksan ıslanıyorsun.

Büyük yağmur sel sebebi olabiliyor.

Bir kaç ay önce Pakistan'da çok büyük seller meydana geldi. Milyonlarca insan evsiz kaldı. Türkiye'de biz bunu bir akşam haberi olarak izledik. Bundan haberi olmayan vatandaşımız da az değildir. 

Aynaya bakmalıyız. 

Hatayı kendimizde aramalıyız.

Yüksek bina yapmaktan vazgeçmeliyiz. 

İki bina arasından güneş sızmalı. 

Çok zengin olmasak da olur.

Güzel kalpli insanlar olarak güzel şehirlerde, güzel köylerde yaşamalıyız. 

Sıradan insanlar bunun değerini bilmeyebilir, okumuş ve bir yetki sahibi olmuş insanlar bunu onlara anlatmalı. 




20 Ocak 2023 Cuma

ARTVİN ETİMOLOJİ SÖZLÜĞÜ ARKA KAPAK YAZISINA DAİR

Taner Artvinli tarafından yazılan ARTVİN ETİMOLOJİ SÖZLÜĞÜ'nü elime aldığımda kapağı görüp, hacmine baktıktan başka, içeriğe de  bir göz attıktan sonra  arka kapakta yazılanları okuyayım dedim.

Sevan Nişanyan'ın yazısına yer verilmiş. Kitabın arka kapağında böyle bir yazı olması talihsizlik olmuş. Bu bir sözlük. Kelimelerin kökenine inmek gibi bir gayesi var. Bilgiye dayalı, bilgiyi amaç edinmiş bir kitapsa eğer, içeriği hakkında yorum yapan herhangi bir insanın "milli ve hamasi önyargılara  yüz vermeden", "dürüst" gibi kelimelere yer vermemesi gerekirdi. Çünkü bu tür ifadeler son derece kişiye özeldir ve duygusal olarak nitelendirilmeleri daha uygundur. Bilimsel değildir. Bilgi ile ilgili değildir. Kimin dürüst olabileceği, ne kadar dürüst olabileceği subjektif bir konudur. Neyin hamasi olup olmayacağı da öyle. 

Şu dünyadan Türkler ve Türkçe yok edilirse dünyanın cennet olacağını düşünen insanlar var. 

Ayrıca arka kapakta kitabın yazarını övmeğe de gerek yok. Övmek bilgi ile alakalı değildir. 

Şekilsel olarak şunu söylemek isterim: bir  çok kelimenin karşısında "bk" ifadesi koyulmuş. Bu okuyucuyu çok yoran bir şey. Az sayıda kelime karşılığında kullanılmış olsaydı belki anlamlı olabilirdi. Aynı sayfada on tane kelimenin karşısında "bakınız falanca kelime" olmaz. Köşe kapmaca oynuyor değiliz. Sözlükten bir kelimenin anlamı ve kökenine bakıyoruz. Aradığımız ve buluştuğumuz yerde karşılığı olsun isteriz. 

Bu  dünyadan geçip giden her insan tekinin böyle bir eser bırakması ne güzel olurdu. 




8 Ocak 2023 Pazar

Eski ve basılmaya uygun bulunmamış söyleşi

 Yeni baskıya önsözde pek çok şeyin değiştiği tespitin yapıyorsunuz. Bugün olsa Hastalar İnsandır kitabına özellikle ekleyeceğiniz hususlar olur muydu?

-Doktorların hastaların şiddetine maruz kaldığı günümüzde "Doktorlar İnsandır" kitabı var mı yayın planınızda?

-Hastanelerdeki  Kelimeler  kitabınız, hastalar için doktorları anlama kılavuzu mahiyetinde. Peki doktorlar için hastaları anlama kılavuzu projeniz var mı?  Doktorlar ve hastalar bir dil üzerinden ortak paydada buluşabilir mi? 

………………………..



“Bugün olsa”, diyorsunuz; kitap adına bugün olmuş zaten.  Kitap raflarda ve internet sitelerinde yerini  alabiliyorsa  kitap adına bugün olmuş demektir. Ama sorunun  esas  amacı  “bugünkü ben” ile ilgili ise  bugünkü ben,  o kitabı yazan benden 20 yaş daha büyüğüm. Yirmi senede hepimizin hayatlarında   çok   şey  değişti. Fakat   tam anlamıyla olgunlaşmış ve bir konuda son sözü söylemek iddiası  olan bir doktor veya yazar  olmadığımı hatırlatmak isterim. Noksanlık olmalı. Eksiklik  olmalı. Böylece  daha güzel aranabilir.  Ayrıca yeni baskısında  sizin dediklerinize cevap olabilecek nitelikte  çok sayıda  dipnot  var ve hatta esas olarak onların okunması halinde kitap daha güzel anlaşılabilir.  

Doktorların hastaların şiddetine maruz  kalması  sözü  biraz iddialı olmuş. Hastalar, gerçekten hasta olanlar, bir hastalık teşhisi alıp buna ait etiketi üzerinde taşıyanlar,  doktorlara  kötü bir şey yapmayı pek düşünmezler. Bu söylediklerinizi olsa olsa onların sapasağlam yakınları yapabilir. Diğer yandan şiddete maruz kalmak bütün insanları ilgilendiren bir kötülük.  Olan sadece doktorların   da bundan nasibini almasından ibaret.  Başka bir ifade ile söyleyecek olursak, genel anlamda, sevgi dolu ve ahlak seviyesi yüksek bir insan topluluğu olmuşuz   da  sadece hastanelerde doktorlara şiddet mi sergileniyormuş? Böyle bir şey yok.  Doktorların,  şiddeti  demeyelim ama,  doktorların kötü bir davranışı hak etmeleri de pekala mümkün. Ama bu çoğu kere olmaz  ve olmamaktadır. Çünkü çoğu insan iyi ve sabırlıdır. Dünyada iyi insanlar da çok, iyi doktorlar da çok. Arada kötülerin olması da hayatın kendisi. Diğer yandan doktorların insan oluşları hakkında “Büyüyünce Ne Olacaksın: Doktor”  adlı kitapta yazılar var. Bana eskiden beri “Hastalar Da İnsandır” kitabını duydum, diyen çok kimse olduğunda, hep tebessüm ettim. Çünkü ben hastalar da insandır hiç demedim. Belki doktorlar da insandır denebilir.

Hastanelerdeki   Kelimeler  kitabı doktorları anlama kılavuzu değildir.  Doktorları   anlamak zordur ve bir kılavuz kitabı yazılabilmesi de pek mümkün gözükmüyor.  Ama hastaların,  doktor ve hemşirelerin kullandıkları bazı kelimeleri anlama kılavuzu sayılabilir. Hastaneye giren insanlar bu kelimelerin anlamlarını bilseler iyi olur diye düşündüm. Tespitimde isabet kaydettiğime hastane koridorunda her gün rast gelirim. En son el ele tutuşmuş bir baba ve oğul gördüm önümde yürüyen. Çocuk babasına soruyordu: “baba poliklinik ne demek?”  “Doktor ve hastaların ortak bir paydada buluşmaları” ifadesine de şöyle cevap  vereyim. Ortada gerçekten bir hasta ve gerçekten bir doktor olduğunda buluşma daima sorunsuzdur. Sorun,  taraflardan birinin henüz olgunlaşmamasıyla başlar. Ayrıca ilk intibalar yanıltıcı da olabilir. Uyumsuz gibi gözüken bir hasta veya yakını çok uyumlu çıkabilir, suratsız gözüken bir doktor size çok iyi yardımcı olabilir. Hepimizin öğrenecek çok şeyi olduğu için hayat devam ediyor. 

1 Ocak 2023 Pazar

KÜÇÜK KÖTÜLÜĞÜN BÜYÜK ZARARI

 Günüm çok güzel geçmekte iken,  bir can sıkıcı olayla tüm günümün birden,  bütünü ile kötü bir günmüş gibi bir etki uyandırmasına kızardım. İyi şeyleri hatırlamaya çalışırdım ve başarılı olamazdım. Gayretimin az olduğunu düşünürken yine de gayret etsem de başarılı olmazdım. 

Bunun sebebini buldum. 

Bir bidon su düşünelim. Temiz su. İçilebilir. Biri gelsin ve içine azıcık pislik koysun. O su kokar ve içilemez olur. 

Bir  başka bidon su düşünelim. Kirli olsun. Birimiz gidelim ve azıcık temiz su ekleyelim. Kirli su yine kirlidir ve içilmez. 

Hayatımızdaki 


kötü olaylar ve kötülükler iyi olaylar ve iyiliklerle başa baş bir güce sahip değiller.